Obezite vücutta gereğinden fazla yağ depolanması olarak tanımlanabilmektedir. Günlük yiyeceklerimizin içerisinde karbonhidrat ya da yağlı gıdaların alınması sonucunda; vücuttaki deponun bir kısmı yağ haline dönmektedir.
Belli bir adımla, belli bir tüketim koordine edilebiliyorsa; alınan bu fazla kalori depo yağına dönüşmeden yakılabilmektedir. Ama bu yapılamıyorsa depo, yağ haline dönmeye başlamakta ve bir müddet sonra özellikle göbek çevresinde olmak üzere vücudun belirli yerlerinde yağ birikmeye başlamaktaydı. Aynı zamanda belli kriterler de aşıldığı zaman obezite denilen tanım ortaya çıkmış olur. Kısacası obezite; vücutta anlamsız yere lüzumundan fazla yağ birikmesi olarak algılanabilmektedir.
Vücut kitle indeksinizi hesaplamak için tıklayınız.
Obezite; başlı başına tek başına fiziki olarak düşünüldüğünde kozmetik bir problem olmaktan çok ötededir. Çünkü bu sürecin başlamasıyla birlikte metabolik sendrom dediğimiz bir süreç de başlamış oluyor. Metabolik sendrom ise karın çevresinde oluşan yağlanmaya santral yağlanma denilmektedir. Göbek çevresinin ölçümü çok önemlidir. Erkeklerde yine, kadınlarınkine göre biraz daha farklı. Ama kadınlarda %80-84'ün üzerinde veya erkeklerde %90-94'ün üzerine çıkması durumunda bu önemli bir kriterdir. Body Mass Indeksi (BMI), %30'un üzerinde olanlar için zaten böyle bir göbek çevresine ölçülmesine ihtiyaç yoktur. Çünkü bu standartları aşmış kiloya sahip olunmuştur.
Obezite cerrahisi herhangi bir zayıflama ya da diyet programı değildir. Kişinin genel sağlık durumunu koruma ve ömrünü uzatmak amacı ile uygulanan oldukça ciddi bir operasyondur. Obezite cerrahisinde amaç; hastanın fazla gıda alımını engellemek ve bu sayede ideal kiloya ulaşmasını sağlamaktır. Gerek tüp mide ameliyatı gerekse mide küçültme ameliyatlarında midenin bir kısmı alınmakta ve mide olabildiğince küçültülmektedir. Böylece midede salgılanan açlık hormonunun da bir kısmı alınmakta ve kişi daha az açlık hissetmektedir.
İstanbul Obezite cerrahisi hastanın vücut kitle indeksinin 40'ın üzerinde seyrediyorsa ve psikolojik / fizyolojik durumu cerrahi operasyonu kalıdrabilecek durumda ise uygulanabilmektedir. Obezite cerrahisi sonrasında hastayı yepyeni bir beslenme ve yaşam tarzı beklemektedir.
Obezite günümüzde çağın hastalığı olarak kabul edilmekle birlikte tüm dünyada her kesimden insanın yakalanabileceği ciddi bir hastalık olarak karşımıza çıkmaktadır. Obezite nedenlerinin en başında modern insanın kapalı ortamlarda yaşama zorunluluğu ve buna bağlı olarak hareketsiz bir yaşam tarzı benimsemesidir. Aynı zamanda kimyasal madde içeren paketlenmiş ve dondurulmuş gıda tüketiminin fazlalaşması da obezitenin bir diğer önemli nedeni arasındadır. Genetik nedenler ile birlikte stres faktörünün de obeziteye yakalanma konusunda etkileri azımsanmayacak kadar önemlidir.
Bugün birçok toplumda sosyal sorumluluk projeleri ve devletlerin sağlık politikaları ile obezite ile mücadele çalışmaları gerçekleştirilmektedir. Ailesinde obez olan, spor ve diyet uygulamasına rağmen kilo veremeyen hatta daha da kilo alan, total sağlık taramasında iç organlarının yağlanmış olduğu gözlemlenen kişiler obezite risk grubu içerisindedir. Bu kişilerin beslenme ve egzersiz programlarını çok daha özenli bir şekilde uygulamaları gerekmektedir.
Obezite tedavisi mümkün olan ciddi bir hastalıktır. Kişinin tüm sağlık durumunu önemli derecede etkileyen ve kalp damar, şeker, böbrek hastalıkları gibi çok daha ciddi sağlık problemlerine yol açan bir durumdur. Obezite tedavisi günümüzde cerrahi ve cerrahi olmayan yöntemler ile uygulanabilmektedir. Obezite tedavisinde cerrahi dışı yöntem olarak en çok mide balonu uygulaması gerçekleştirilirken cerrahi yöntem olarak da mide küçültme ve tüp mide ameliyatları uygulanmaktadır.
Obezite ameliyatı obezite teşhisi konulmuş, vücut kitle indeksi 40'ın üzerinde olan hastalarda uygulanabilmektedir. Bununla birlikte obezite ameliyatı olabilmek için birtakım kriterler bulunmaktadır. Bu kriteler kısaca şu şekilde sıralanabilmektedir;
Obezite ameliyatı sonrasında kişi 1 yıl içerisinde önemli derecede kilo vermektedir. Bu durum egzersiz programları ile desteklenmeli ve doğal besinler ile dengeli bir şekilde beslenmeye dikkat edilmelidir.
Obezite ameliyatı da her cerrahi müdahelede olduğu gibi birtakım riskler bulunmaktadır. Ciddi bir operasyon süreci olan obezite ameliyatları için doktor ve klinik tercihi ameliyatın başarısı için büyük önem taşımaktadır. Aynı zamanda ameliyat sonrasında doktorun önerilerinin tamamına uyulması da obezite ameliyatı sonrasında oluşabilecek risklerin önüne geçmede etkendir.