Laparoskopik Obezite Cerrahisi
Laparoskopik obezite vücut ağırlığı aşırı yüksek o...
Obezite, koroner kalp hastalığı, hipertansiyon, tip 2 diyabet, dejeneratif eklem hastalığı, obstrüktif uyku apnesi, hiperlipedemi gibi hayatı tehlikeye sokan ve sakatlığa neden olan hastalıkların gelişimine katkı sağlamaktadır.
Morbid obez kadın ve erkeklerin ölüm riski çok fazladır. Morbid obezitenin tanımlanmasında en çok kullanılan değer olan Vucut Kitle İndeksi (VKİ), kişinin ağırlığının (kg cinsinden) vücut yüzeyine (boy2) (metre cinsinden) oranlanması (kg/m2) ile elde edilir. Bu değer yaş ve cinsiyetten bağımsızdır.
18,5kg/m²’ nin altında olanlar | Zayıf | ||
| Normal Kilolu | ||
|
| ||
| Obez | ||
| İleri Derecede Obez | ||
| Süper Obez |
Vücuttaki toplam yağ miktarı önemli olmakla beraber, yağın nerede biriktiğini bilmek daha önemlidir. Karın çevresinde yağ birikimi, kalça ve vücudun diğer bölgelerinde yağ birikiminden daha fazla sağlık risklerine neden olur.
Artmış Risk | Yüksek Risk | |
Erkek | >94cm | >102cm |
Kadın | >80Cm | >88cm |
Morbid obezitenin temel mekanizması tam olarak bilinmemekle birlikte hipotalamik metabolizma bozuklukları (Setpoiint teorisi), hipotalamik açlık-tokluk merkezini kontrol eden transmitterdeki sorunlar (serotonin eksikliğinin doyurulamayan karbonhidrat açlığına sebep olması veya dopamin eksikliğinin yemeye yönlendirmesi gibi), aileden gelen kötü beslenme alışkanlıkları veya strese verilen anormal cevap gibi teoriler öne sürülmüştür.
Son dönemlerde ise “ob” genine bağlı salınan “leptin” isimli protein suçlanmıştır. 16 kD glikoprotein olan leptin öncelikle yağ dokusunda salgılanır kanda düzeyindeki artış vücut yağ oranı ve V.K.İ’de artışın yanında yüksek kan basıncı HDL düzeyinde azalma, yüksek açlık insülin düzeyinin görüldüğü insülin direnci sendromu ile birlikte görülmektedir.
Mide Fundusundan salgılanan ve açlık durumunda sekresyyonu artan ghrelin obezite ile ilişkili bulunmuştur. Besin alımı ile yani postprandial sekresyonu suprese olur. İnsüline zıt olarak her yemekten önce grelin düzeyi önce iki katına çıkar ve yemekten sonra bir saat içinde bazal düzeyine iner. Ghrelin düzeyi, proteinden fakir besinlerle artar, yağdan zengin besinlerle azalır. 48 saatlik açlık sonrası, insülin ve leptin verilmesiyle ghrelinin gastrik ekspresyonu artar. Kısaca obezite poligenetik ve çevresel etkenler bütünüdür.
Bu hastalığın tedavisinde günümüze gelene kadar diyet, egzersiz, davranış düzenlemesi, iştah baskılayıcı ilaçlar ve cerrahi girişimler gibi birçok yöntem uygulanmıştır.
VKE 40 ve üzerinde olanlar ile VKE 35 ve ek hastalığı olanlarda antiobezite cerrahisi, ortopedik operasyonlar vb. öncesi fazla kiloyu düşürerek komorbiditeyi azaltmak, VKE 30–39 kg/m2 arasında olanlarda belirgin şişmanlığa bağlı riskli sağlık problemleri ve çeşitli kilo kontrolü programlarına rağmen kilo kaybedememek, ciddi obez (VKE 40 veya VKE 35 ve ek hastalıklar) olup ameliyat olmak istemeyen ya da olamayan hastalar yer alır.
-20’lik kilo kaybı sağlayabilir. Bununla birlikte İGB uygulanmasının tedavideki yeri sınırlıdır. Bazı çalışmalar göstermiştir ki; bu yöntemle kaybedilen kilolar tekrardan alınmaktadır.
İGB uygulaması mutlaka bir antiobezite prosedürü ve multidisipliner bir takımla desteklenmelidir. Bu takımda endokrinolog, hemşire, diyetisyen, fizyoterapist ve psikoterapist olmalıdır.